17 Haziran 2012 Pazar

22) Teleskoplarda Kutup Ayarı Nasıl Yapılır?

Kaliteli astronomi fotografları çekebilmek için uzun süreli pozlama yapabilmek gerekiyor. Uzun süreli pozlama yapabilmek için ise kutup ayarı (polar alignment) yapmak gerekiyor. Astrofotografi konusunda biraz daha ilerlemek için ilk defa kutup ayarı ile fotograf çekmeyi denedim.
22.1. Ekvatoral ve altazimut kundak karşılaştırması.

Kutup ayarı yapabilmek için ekvatoral bir kundak kullanılmalı. Ekvatoral kundak teleskopun dairesel bir hareket ile yıldızları takip edebilmesini sağlıyor. Böylece teleskopun takip mekanizması yatay-düşey (altazimut) kundakların yaptığı gibi yalnızca iki eksende sırayla hareket etmiyor. Bu sanki elinizdeki kamerayla uçan bir kuşu vizörden sürekli takip edebilmek ile kuşu arada sırada görüş alanınızdan kaçırıp tekrar yakalamaya benziyor. Kuşu ekranda sabit görmek istiyorsanız kuşu sürekli ekranda tutarak takip etmelisiniz. Şekil 22.1, altazimut bir kundağın bir yıldızı takip etmesini kırmızı çizgiler ile, ekvatoral bir kundağın bir yıldızı ilerlediği yay boyunca takip etmesini ise turuncu çizgilerle gösteriyor. Uzun pozlama süreleri ancak bir yıldızın göksel küre üzerinde ilerlediği yay boyunca kesintisiz olarak takip edilmesi ile elde ediliyor.

22.2. Kundak Kutup Yıldızı'na, teleskop ise takip edilecek yıldıza bakacak şekilde ayarlanır.

Teleskopun kundağı Kuzey Yıldızı'na hedeflenir ve teleskop takip edilecek olan yıldıza doğrultulur. Böylece kundak Kuzey Yıldızı'nın üzerinde bulunduğu Dünya'nın dönüş ekseni istikametinde dururken teleskop da takip edilen yıldızı bu eksen etrafında yaptığı tek bir dairesel hareket ile takip edebilir (22.2). Kutup ayarının ilk adımı kuzey yarım kürede bulunan kimseler için öncelikle teleskop kundağının kuzey yönünde yerleştirilmesidir. Bunun için bir pusula kullanılır. Sonrasında Kuzey Yıldızı'nı hedefleyebilmek için bulunduğunuz konumun enlemini biliyor olmalısınız. Enlemin önemini şöyle düşünebiliriz, tam olarak Kuzey Kutbu'nda bulunan bir kişi Kutup Yıldızı'nı görebilmek için 90 derece yukarıya bakmalıdır. Kuzey Kutbu'ndan ekvatora doğru indikçe bu değer birer derece azalır. İstanbul için bu 41 derecedir.

22.3. Kundağın kutup ayarının yapılması.

Benim teleskopum Celestron NexStar 5SE ve bu teleskopun hem altazimut hem de ekvatoral olarak kullanılabilen bir kundağı var. Teleskopu kuzeye bakacak şekilde yerleştirdikten sonra enlem ayarını 41 derece olarak ayarladım. Hatta enlem ayarını teleskopun üzerinde yazan değerlerden daha hassas yapabilmek için bir cep telefonu uygulaması kullandım (22.3). Daha sonrasında teleskopun bilgisayarı benden meridyeni ve iki farklı yıldızı hedeflememi istedi. Meridyen hayali bir çizgi olduğu için teleskopu yere dik konuma getirmek bunun için yeterliydi. Hedeflenecek iki yıldızı da teleskopun bilgisayarı önerdi.

22.4. Çektiğim Dumbbell Bulutsusu fotografı.

Aslında kutup ayarımla ilgili yaptıklarım burada anlattığım kadar kusursuz bir biçimde gerçekleşmedi. Kutup ayarı ile çektiğim ilk fotografın pek de başarılı olduğu da söylenemez. Fotografta kırmızı halka içerisinde M27 görünüyor (22.4). Kutup ayarını doğru düzgün yapamadığım için fotografta yıldızların 25 saniye boyunca oluşturdukları yıldız-izi görülüyor. Gene de ilk denemem için bu sonuç beni memnun etti. Fotografla ilgili bilgileri Tablo 22.A.'da veriyorum. Kutup ayarını nasıl yapmam gerektiğini anlamaya çalışırken faydalandığım kaynaklar biraz kafamı karıştırmıştı. Umarım bu yazı yeni başlayanlar için açıklayıcı olur.

Tablo 22.A. Dumbbell Bulutsusu çekimi ayarları


11 Haziran 2012 Pazartesi

21) Yıldızizi Fotograflama

İngilizcede tethered kelimesi bir hayvanı iple bağlamak anlamında kullanılıyor. Fotograf makinesini bilgisayara USB kablosu ile bağlamak da Bağlı Çekim (tethered shooting) terimi ile ifade ediliyor. Fotograf makinesini bilgisayara bağlayarak çekim yapmak ise hem hafıza kartından alan kazanmak için hem de farklı zaman aralıkları ile çekim yapabilmek için oldukça kullanışlı bir yöntem.

Bağlı çekim yapmaktaki asıl amacım yıldız-izi (startrail) fotografı elde etmekti. Bu tip bir fotografı elde edebilmek için ya çok uzun süreli bir video çekimi yapılmalı veya belirli zaman aralıkları ile sabit kamera ile çekim yapmalı. Elbette video çekerek büyük miktarda veri kaydetmek yerine genel olarak tercih edilen yöntem çok sayıda fotograf çekip bunları daha sonra birleştirmek.
21.1. Hafıza kartı (SD card.)

Kamerayı ilk satın aldığım günlerde uzun süreli video çekimi yaparken bir tür kayıt problemi yaşamıştım. Fotograf makinesi video kaydı sırasında yalnızca birkaç saniye kayıt yapıyor, sonra kendiliğinden kaydı durduruyordu. Önce problemin kameradan kaynaklandığını sandım. Fakat konuyu biraz araştırınca bunun hafıza kartından (SD card) kaynaklandığını öğrendim. Hafıza kartı satın alırken kartın sınıfına dikkat etmek gerekiyor. Kartın sınıfı kartların üzerinde yazılı oluyor (21.1.). Eğer kartın sınıfı sekizin altında ise genelde bu tip sorunlarla karşılaşılıyor. Satın aldığım 32 GB ve Class 10 hafıza kartı ile bu sorun da çözüldü.

Bir önceki gece Büyük Kepçe takımyıldızının fotografını aslında bu yöntemle çekmiştim. Geçtiğimiz gün paylaştığım fotograf çektiğim 84 fotograftan yalnızca bir tanesiydi. Burada dikkat edilmesi gereken unsur bilgisayara bağlı olan fotograf makinesinin LCD ekranını çekime başlamadan önce kapalı tutmak. Çünkü ancak bu halde Canon’un EOS yazılımı bilgisayar üzerinden zaman ayarlı çekime izin veriyor.

21.2. Büyük Kepçe'nin yıldız-izi.

Fotografların poz süresini 30 saniye olarak ayarladım ve her çekimden sonra da 30 saniye bekleme süresi koydum. Böylece tüm çekim 84 dakika sürdü. Çektiğim bu 84 fotografı Startrails adlı bir program ile birleştirdim. Böylece Büyük Kepçe takımyıldızının gece boyunca gökkürenin üzerindeki göksel kutup etrafında yaptığı hareketi görebiliyoruz (21.2).

Sonunda estetik olarak güzel bir fotograf elde etmediğimin farkındayım. Fakat teknik anlamda bu konuda doğru yolda ilerlediğimi farz ediyorum ve burada paylaştıklarımın başkalarına da faydası olacağını umuyorum. Tablo 21.A.'da bu çekim için kullandığım ayarları veriyorum.


Tablo 21.A. Yıldız-izi çekimi ayarları




10 Haziran 2012 Pazar

20) Kallisto ve Arkas'ın Trajedisi

Bu defa teleskopu hiç kullanmadım. Yalnızca Canon DSLR 600D fotograf makinemi ve Canon EF-S 18-55mm lensini kullandım. Büyük Ayı takımyıldızına dahil olan Büyük Kepçe’nin bir fotografını çektim (20.1.). Görüntü kalitesini güzelleştirmek için fotografın üzerinde Paint.Net programı ile ufak değişiklikler yaptım. Fotografta Büyük Ayı'nın bir parçası olan Büyük Kepçe görülüyor.

20.1. Büyük Kepçe'nin fotografı.

Daha önce kutup yıldızı ve büyük kepçenin tarihteki yeri üzerine bir yazı yazmıştım. Bu ilgi çekici takımyıldız üzerine hemen her kültürde başka hikayeler de bulunmakta. Takımyıldızların isimleri ve içerdikleri hikayeler hakkında daha fazla bilgi edinmek için Mustafa Pultar’ın Yıldız Adları Sözlüğü kitabını satın aldım. Artık gökyüzüne bakarken bu kitaptaki bilgilerden de faydalanıyorum. Bu kitaptan öğrendiğime göre Büyük Kepçe Yunan mitolojisinde de özel bir yere sahipmiş. Bu mit üzerinde daha fazla bilgi edinmek için Azra Erhat’ın Mitoloji Sözlüğü kitabından faydalandım.

20.2. François Boucher'in betimlediği Artemis.
 
Yunan mitolojisine göre ayılar ülkesi Arkadya’nın kralı Lykaon’un Kallisto adında güzel bir kızı varmış. Kallisto yalnızca Artemis’e ait bir periymiş ve yalnızca onunla beraber olurmuş (20.2.). Zeus bu sebeple Artemis’in kılığına girmiş ve Kallisto ile beraber olmuş. Bu beraberlikten Arkas adında bir de çocukları olmuş. Bunu öğrenen Zeus’un kıskanç karısı Hera, Kallisto’yu bir ayıya dönüştürmüş. Hera’nın öfkesinden çekinen Zeus, Arkas’ı da cezalandırmasın diye onu Arkadya’ya saklamış. İleride bir gün Arkadya’nın kralı olan Arkas, ormanda ava çıkmış. Hera tarafından uzun zaman önce ayıya dönüştürülmüş olan annesi onu görünce onu kucaklamak üzere heyecanla ona doğru koşmuş. Ayının annesi olduğunu bilmeyen Arkas, ondan kaçarken Zeus’un tapınağına girmiş ve onu kovalayan ayıyı orada bir ok ile öldürmüş. Fakat bu tapınağa girmenin cezası kesin olarak ölümmüş. Bunu öğrenen Zeus anne ve oğla çok acımış ve onları gök kubbeye yerleştirmiş. Zeus’un bu iyiliğini duyan Hera gene öfkeye kapılmış ve bir titan olan Tethys’den onların asla su içememelerini istemiş. Tethys de onları gök kubbenin tepesine, Kuzey Yıldız'ının yakınına yerleştirmiş [1,2].

20.3. Gökyüzünde Arkas ve Kallisto.
 
Bu mit belki de Yunanistan’da bulunan Arkadya bölgesinin kutsal gök kubbeyi süsleyen Büyük Kepçe kadar güzel ve özel olduğunu anlatıyordur. Mitte ilgimi çeken bir diğer detay da Arkas’ın annesi Kallisto’yu bir ok ile vurması. Bizler de bugün Büyük Ayı’dan çektiğimiz hayali bir ok ile Küçük Ayı’yı, yani Kuzey Yıldızı’nı buluyoruz (20.3.). Hikayenin bizlere aktardığını düşündüğüm bir diğer bilgi de mitler çağında dünyanın yuvarlak olduğunun bilinmemesidir. Hikaye, Büyük Ayı’nın asla denize batamayacağını söyler. Oysa bu yalnızca kuzey yarımkürede geçerli bir durumdur. Ayrıca günümüzde eklipsin eğiminin Mitler Çağı'na göre farklı olması sebebiyle Kallisto Atina ve Roma'dan ayağını suya sokabilmektedir.

Büyük Kepçe ayrıca yedi yıldıza sahip olması sebebiyle Yediger Yılduz, Yedigir, Yedi Uyuyanlar isimleri ile de anılıyormuş [2]. Yedi gökcisminin (Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn) gök kubbedeki yıldızlara aykırı hareket ettikleri hatırlanırsa insanlığın Aydınlanma Çağı’na kadar yedi sayısına ve bu takımyıldıza duyduğu ilgi anlaşılabilir.

KAYNAKÇA

[1] Erhat, A., Mitoloji Sözlüğü, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2003.

[2] Pultar, M., Yıldız Adları Sözlüğü, İş Bankası Kültür Yayınları, 2007.

9 Haziran 2012 Cumartesi

19) Satürn Fotografı

Yazın gelmesi ile teleskopumu kurdum. Her zaman olduğu gibi takip mekanizmasına (GoTo) sahip teleskopumu gözleme başlamadan önce gökyüzündeki parlak üç objeye çevirerek hizalamam gerekiyordu. Böylece teleskop Dünya üzerindeki konumunu tespit edip hafızasında yüklü olan yıldız haritasını kullanabilecekti.

Teleskopu sırayla gökyüzünde gördüğüm üç parlak gökcismine doğrulttum. Geçen yaz bu işlemi yaparken yıldızları ortalamak için mercek değiştiriyordum. Bu defa ortalama sırasında mercek değiştirmedim. Bir süre önce bir makalede eğer yalnızca gözlem amaçlı kurulum yapılıyorsa yıldızları ortalama konusunda 32mm’lik bir merceğe bile güvenebileceğimi okumuştum.

Kurulum sırasında teleskopumu çevirdiğim ilk parlak obje kırmızı renkteydi. Bu büyük ihtimalle Mars’tı. Sıra ikinci yıldıza geldi. Fakat bu da bir yıldız değildi - Satürn!

Geçen yaz sürekli olarak ufka yakın doğup batan Satürn bugünlerde gözlem için çok uygun bir konumda. Derhal fotograf makinemi teleskopa bağladım. Satürn’ü fotograf makinesinin LCD ekranında bir türlü göremiyordum. Daha önce teleskop ve fotograf makinesi ile yalnızca Ay’ın fotografını çekmiştim. Gezegenler ve yıldızlar üzerine DSLR fotograf makinem ile hiç tecrübem yoktu.

19.1. Çektiğim Satürn fotografı.

Fotograf makinesinin LCD ekranı üzerinde hiçbir şey gözükmüyordu. Fotograf makinesini teleskoptan çıkarıp 32mm’lik bir mercek taktığımda ise Satürn’ü net bir şekilde görebiliyordum. Fotograf makinesinin optik ve LCD vizöründe Satürn’ü ortalamak kolay değildi. Fotograf makinesini teleskopa bağladığımda odak ayarı aşırı miktarda bozuluyordu. O saatlerde gökyüzünde Ay da olmadığı için etrafta odak ayarı yapabileceğim kuvvetli bir ışık kaynağı da yoktu. Odak ayarı ile biraz oynadıktan sonra nihayet Satürn’ü optik vizörde gördüm. Görüntüyü netleştirdikten sonra sonunda Satürn’ün bir fotografını çektim (19.1). Fotograf ile ilgili detaylı bilgileri Tablo 19.A'da veriyorum.

Elbette teleskopa bağlı bir mercekten bakıldığında diğer yıldızlar ve hatta Satürn’ün uyduları da görülüyordu. Fakat tüm bu detayları fotografta yakalayabilmek için hem ISO ve pozlama süresi ayarlarını doğru bir biçimde yapmak hem de teleskopun takip mekanizmasını çok hassas bir biçimde kurmak gerekiyor. Böyle bir çalışmayı sonraya bırakıyorum.

Tablo 19.A. Satürn fotografı ekipmanı ve ayarları